27 Kasım 2009 Cuma

iyi bayramlar


her bayram bir yanım buruk olur.bayram sevinciyle çıkılan yolculukların sonunda ailece geçirilen trafik kazaları,kaçan bir ineği yakalamak için garibime yapılan işkenceler,huzurevlerindeki yalnız yaşlılar,yurtlardaki kimsesiz çocuklar,kurban bayramında eş dost verirse evine et girecek aileler, çocukları,torunları olmasına rağmen bayramlarda kapısı çalınmayan anneler,babalar,daha neler neler.
bu olumsuzlukların azaldığı,çevremize,ailemize,doğamıza,tüm canlılara daha şefkatli,hoşgörülü,duyarlı olacağımız bayramlar diliyorum herkese.




26 Kasım 2009 Perşembe

mis kokulu kuş



bir boyalı kuştum

bir boyalı kuştum ben

umut ettim çok

çok hayal kurdum

yükseklerde uçtuuuummm

nerden geldi aklıma bu şarkı şimdi bulutsuzluk özleminden.kuştan etkilendim heralde.
bu kuşu burdan görüp yaptım.bu hatunun yaptığı şeylere bayılıyorum zaten.rengarenk ,cıvıl cıvıl.içine de lavanta doldurdum.mis kokulu kuş oldu:)



24 Kasım 2009 Salı

bütün kızlar toplandık:)




bugün bebişimizin cinsiyetini öğrendik.kızımız olacak!!!
bu gece eşim de yok.ben,kızım,minnoş kızım beraberiz:)


23 Kasım 2009 Pazartesi

havuç-patlıcan



herkes bebeği olacağı zaman patik,yelek,battaniye örer.ben oyuncak örüyorum:)patikle battaniyeyi örebilirim de yelek örmeyi bilmiyorum:)onu da anane,babanesi yapar zaten.

bu oyuncakları cuma akşamı ördüm.eşim şehirdışındaydı.heyecenla gelmesini bekliyordum.ama vakit geçmiyordu.elimdeki iplerin renklerine bakınca patlıcan ve havuç örmeye karar verdim.örerken de çok eğlendim.zaten bunlar basit sayılabilecek amigurumiler.çabuk bitiyor.
herkese iyi haftalar diliyorum.ben yarın doktora gideceğim.çok heyecanlıyım.cinsiyetini öğrenebileceğiz inşallah:)

22 Kasım 2009 Pazar

sokaktaki kediciklerim


bu iki kedicik bizim bahçede beslediğimiz kedicikler.beyaz olan dişi.doğum yapmış.yavruları da geziniyor ortalıkta.tekir olan erkek.ben buraya yeni geldiğimde küçücüktü.bahçede bir sürü kedi var.hele yavrular inanılmaz sevimli.ama en çok bu ikisi bize misafirliğe geliyor.hergün pişirdiğim yemekten koyuyorum camın önüne.süt ve su da koyuyoruz.artık bize alıştılar.şımarıklık bile yapıyorlar bize.
minnoş bu duruma gıcık oluyor.kıskanıyor.ankara'da 4.katta oturduğumuz için camdan baksa bile kedileri görmüyordu.burda bahçe katı olduğu için camdan bakarken kedileri görüyor.tıslıyorlar karşılıklı.ilk gördüğünde camdan dokunmaya çalışıyordu,kokluyordu.bizim beslediğimizi farkedince tıslamaya başladı.bana da pati attı bir kere kızıp.


ne tuhaf değil mi?tek farkları onların dışarda bizimkinin içerde olması.dünyanın adaletsizliği karşısında insan bazen korkuyor.sokakta yaşayan her canlı için hayat gerçekten zor.bu soğuk günlerde aç,üzerinde doğru düzgün giysisi olmayan ne çok insan var kimbilir.benim bulunduğum yerde(şehir merkezi dışında bir kampüs içindeyiz.in cin top oyunuyor.) böyle bir durum olmadığı için hayvanlara yardımcı olmaya çalışıyorum ben de.hiçbir yemeğimi çöpe atmıyorum.yemekteyiz programında da artık yemekler barınaklara götürülüyormuş.umarım göstermelik değildir.gerçekten barınaklara gidiyordur.bir sürü insan açken milletin yemeklerin ucundan azıcık yiyip beğenmemesi çıldırtıyor zaten beni.

20 Kasım 2009 Cuma

ayça'nın hediyeleri




ayçacım hediye şenliği başlatmış.her pazartesi hediye dağıtacak.katılmak isteyenler bu gece 00:00'a kadar başvurmalı.
pasajında en beğendiğim ürünlerden biri bu sevimli el çantası.hele o minicik mandalları yok mu:)ayça'nın pasajına muhakkak uğrayın.ne ciciler var görün.katılan herkese bol şanslar:)

16 Kasım 2009 Pazartesi

minnoşun keyfine bak sen

oturup dizi izliyoruz.bizimki mırmır dedi bir iki miyavladı.geldi benimle eşimin arasına yattı.beni sevin diye:)bir mutlu aramızda yatarken.bu hali öyle şekerdi ki.paylaşmadan geçemedim.bebek gibi de yattı bütün patiler havada.sıpa bu ya.sevilmez de napılır Allah aşkınıza?

14 Kasım 2009 Cumartesi

uzun bir aradan sonra merhaba

kaç kere başlayıp yarım bıraktım bu yazıyı.yazacak çok şey var.ama ben de yazacak iştah yok nedense.bir de hep uykuluyum.odaklanamıyorum hiçbirşeye.hemen sıkılıyorum,yoruluyorum.kafam dağınık biraz.detaylar az sonra...

yazmayalı hayatım bir hayli değişti.yaşadığım il,işim,evim,çevrem.en önemlisi ben.eylül'ün başında hayatımı anlamlandıran,bizi çok sevindiren bir haber aldım.ANNE OLUYORUM!!!Kocacımla benim bir parçamız,minicik bir bebişimiz olacak.ikiz şüphemiz vardı ama netleşip tek olduğunu öğrenince biraz rahatladık.o da güzel birşey ama eminim çok zor bir durum.hele benim gibi çalışan anneler için.
hamilelik çok değişik,farklı bir duygu.15.haftadayım şimdi.haftaya üçlü tarama var.heyecanla bekliyorum.ultrasonla bebeği göreceğiz.hele kalp atışlarını dinlettikleri zaman çok tuhaf oluyorum.çoğunda da ağlıyorum:((( göbüşüm de büyüdü:)akşam 8'de uyuyakalıyorum.uykucu şirin oldum:)bebişime anı defteri tutuyorum.yaşadıklarımı anlatıyorum ona.

ilk dönemlerimi biraz zor geçirdim.evime taşınamamıştım.lojmanın çıkması 1 ay sürdü nerdeyse.burda yeni tanıştığım bir arkadaş da kaldım o sürede.Allah razı olsun.sürekli seyahat ediyordum.bu yüzden birkaç kere rahatsızlandım ama artık taşındığımız için rahatım.mide bulantıları de korktuğum kadar çok olmadı.normalde kokusunu sevmediğim yemeği yemem;kokuya karşı çok hassasımdır.ilk dönemlerde sadece diş fırçalarken ciddi bulantım oldu.şimdi o da azaldı.ve deli gibi patlamış mısır aşerdim.burnuma kokup durdu.hala da kokuyor:)bulunduğumuz yer şehir merkezinden dışarda olduğı için mısır depoladık:)mikrodalgada patlatılan varmış.onu keşfettik bu vesileyle.bayağı pratikmiş.

tabi bu güzel durumların yanında beni üzen olaylar da oldu yazmayalı.taşındığımız günü ertesi minnoş cam açıkken kedilerin peşinden koşup gitti:( bütün gece uyumadık.bakmadığımız yer kalmadı.kampüs içinde lojmanda olduğumuz için bütün görevlilere resmini gösterip yardım istedik.eline kediyi alan ebru hanım bu sizin kediniz mi diye getirdi.hepsinde heveslenip sonrasında yaşadığım hayal kırıklığı çok kötüydü.veterinerimiz birkaç gün gelmeyebilir.sokağın tadını çıkarır dedi.ama benim şaşkoloz kızım ertesi gün gittiği saatte geri geldi:)ama ben o 24 saat içinde ne kadar gözyaşı döktüğümü bilmiyorum.en kötüsü çevremde beni bu durumdayken anlayan kimsenin olmaması idi.eşim dışında tabii.oh iyi olmuş,bebekle olmaz zaten diyen mi ararsın,bir kedi için bu kadar ağlanır mı diyen mi.dalga geçen mi.telefonu kaybolunca ya da değer verdiği birşey üzülen insanoğlu sözkonusu bir canlı olunca nasıl bu kadar duyarsız olabiliyor aklım almıyor doğrusu.
ayçacığıma burdan özel teşekkür etmek istiyorum.onunla konuştuğum da hep içim rahatladı.çok teşekkürler canım.

ve diğer bir durum.TOKSOPLAZMA.toksoplazma bir bakteri.hamilelikte bu bakteriyi almamanız gerekiyor.anne bebeğe de geçirirse bebekte ciddi problemler olabiliyor.hamile olmayan bir insan bu bakteriyi aldığında grip gibi atlatıyor.ve bir kez bu bakteriyi alırsa bağışıklığı oluyor.bir daha toksoplazma alma şansı yok.tabi bu durumun beni ilgilendiren kısmı bu bakterinin kedilerin dışkısıyla da insanlara geçebilmesi.diğer hayvanlar da etleri uygun şekilde pişirilmezse bulaştırıyorlar.hastalık insana iyi pişmemiş,çiğ et,iyi yıkanmamış yeşilliklerin yenmesiyle ya da toksoplazmanın doğrudan ağızdan yutarak alınmasıyla geçiyor.ama toksoplazma deyince herkesin aklına ilk önce kediler geliyor.kediler genelde bebekken geçiriyorlarmış.kuru mama yiyen,dışarıya çıkmayan,fare,kuş avlayıp yemeyen,parazit tedavisi düzenli yapılan ev kedilerinde bu parazitin görülmesi neredeyse imkansız.kedinin tuvaletini temizledikten ,çiğ et elledikten sonra ellerinizi yıkamanız gerekir.kediler de insanlar gibi bir kere toksoplazma aldıktan sonra bir daha geçirmiyorlar.konuyla ayrıntılı bilgi
burada.
benim de testlerim de toksoplazmam negatif çıktı.yani geçirmemişim.geçirmiş olsam herşey süper olacaktı.bir daha geçiremeyeceğim için.şimdi dikkat etmem gerekiyor.dışarda yemek yemiyorum,minnoşun tuvaletini temizlemiyorum.önlemlerimi aldım.ama doktorum kedimin evden uzaklaşması gerektiğini söyledi.ev kedisi olduğunu ve diğer bütün hususları anlatmama rağmen ikna edemedim.bildikleri toksoplazmanın tüyden geçtiği.hiçbirşey bilmiyorlar.insanı bebeği ile kedisi arasında tercihe zorluyorlar.öyle zor ki.

ve minnoşu benden aldılar.15 gün kadar bir arkadaşımızda kaldı.ara ara gidip gördüm.ama psikolojim oldukça bozulduğu için geri aldık.minnoşa da kan tahlili yaptırdık.el altından yapılıyor kedilerin testleri de.elinize bir belge veremiyorlar.sözlü söylüyorlar.düşük bir oranda pozitif çıktı.kediler bir kere geçirirlerse uzun süre aynı oranda pozitif kalıyormuş.veterinerimiz de çok büyük ihtimalle eskiden geçirmiş olduğunu söyledi.emin olmak için bir daha yaptıracağız.aynı şekilde çıkarsa korkulacak birşey yok.şimdi onu bekliyoruz.inşallah birşey çıkmaz.internette bu konuyla ilgili okumadığım yazı kalmadı.hepsi de aynı şeyleri yazdığı için içim rahat.ama halkımızın hep kulaktan dolma bilgileriyle herşeyi bilen halleri yok mu.beni hasta ediyor.bu süreçte her kafadan bir ses çıktı tabii.tüyü kist yapar,bebeğe zarar verir,nasılsa bebek doğunca vereceksin şimdiden ver kurtul.ooof bu muhabbetten gerçekten sıkıldım.eminim evinde evcil hayvan besleyen herkesin duyduğu,bunaldığı sözler bunlar.

içimdeki herşeyi döktüm sizlere.bazen insanın yakınındakiler kendisini anlamıyor.umarım beni anlamışsınızdır.ay ne çok yazmışım.iyi geldi ama.
cuma akşamı eşimin dedesinin vefat haberini aldık.eşim adanaya gitti.çok tonton bir dedeydi.4-5 kere gördüm ama çok sevmiştim.Nur içinde yatsın.Toprağı bol olsun.her ölüm haberiyle insan bir kere daha herşeyin boş olduğunu anlıyor.gel gör ki bir zaman sonra yine günlük telaşların peşinde oluyor.öyle olmazsa da kendimizde güç bulamayız herhalde sevdiklerimizi kaybettikten sonra.

evet benden son haberler böyle.bundan böyle arayı bu kadar uzatmayacağım.düzenimi kurdum nasılsa.sevgiyle kalın:)