31 Temmuz 2009 Cuma

kediciğimize yuva arıyoruz




bugün çok yoğun bir gündü.çankırıya gittik geldik.lojmanı,işyerimi gördüm.bahçede kediler
var.bana göre yani.
planlamaya çalıştım birşeyleri falan filan.zaten gece içime dert oldu kedicik.nedense bu kediyi
çok sevdim.eşim
minnoşun pabucu dama atıldı diyor.yarın yola çıkıcam ama kedinin derdinden daha bavul ile
hazırlayamadım.resmini çekmek için bütün sitede aradım durdum.ama resim çekmek zor
oldu.öyle hareketli ki:)bizi tanıdı artık.görünce koşarak geliyor.birkaç yere haber bıraktım.bir
arkadaşıma söyledim.belki eşine sürpriz yapacak.ama belli değil.5 gün ankarada olmayacağım
için endişeliyim.dönünce inşallah burada bulabilirim.
inşallah çok sevileceği bir yuvaya sahip olur.


30 Temmuz 2009 Perşembe

ayça,kedicik,çankırı





yazacak çooook şey var.ben çok yorgunum.içim kıpır kıpır.aklım karmakarışık.nerden başlasam ki?

en başta hediyelerimden bahsedeyim.yukarıdaki ciciler ayça nın hediyesi.tekrar teşekkür ediyorum.sen gittikten sonra hemen astım duvara:)
aslında bugün yaşadıklarımı yazacaktım ama akşam aklım başımdan gitti küçük bir kedi yavrusu yüzünden.akşam camdan bakıyordum.kendi beyaz,kuyruğu sarı bir kedi bahçede oynuyor.2 aylık falan.öyle komik ki.yaprakların peşinden koşuyor;otları yoluyor.ben de yemek ve su indirdim ona.tasması vardı boynunda.komşulara sordum kimin kedisi diye.kimse bilmiyor.insana alışkın,oyuncu,temiz bir kedicik.yürüyüşe gittik,geldik.hala oynuyor bahçede.eşimle birbirimizin gözüne bakıyoruz.
"bu gecelik eve götürsek.köpekler yer bunu.yazık ya"
ben:"minnoş????"
"ayrı odaya koyarız.kapatırız."
ben:"veterineri arayalım.belki sahiplendirebilirler."
vet.aranır.ama klinik kapanmıştır.
bu arada kedicik ayaklarımıza sürünüp şirinlik yapmaktadır.
ben:"minnoş kıskanır ama olmazsa bu gecelik alalım.yarın sabahtan veterinere götürürüz "
zaten biz bunları konuşurken kedicik bizimle gelmeye karar vermiş,peşimizdedir.
o sırada apartman görevlisi kediyi giriş katta bir kızın sabah işe giderken sokağa bıraktığını gece bazen alıp bazen almadığını söyler.bunun üzerine kız merak etmesin diye kediyi eve götürmekten vazgeçilir.
kedinin sahibi işten gelince kapımızı çalar ve kediye bakamadığını,bizim bakıp bakamayacağımızı sorar. ben zaten kafamda ona isim bile koymuşum(balım),şirinliğine bayılmışım.ama zaten minnoş hanım var.benim hayatım şu anda fazlaca karışık.
henüz bir cevap vermedik.ama sahiplenmek isteyenler olursa bana lütfen ulaşsınlar.yarın yine görürsem resimlerini de çekicem.çok tatlı bir kedi.sanırım kız.etrafınızda kedi sahiplenmek isteyenler olabilir.lütfen bu kediciğe bir şans verin.yoksa sokağa bırakılacak muhtemelen:((((
evet benim aklım kedicikte kaldı açıkçası.hayatımın karışıklığına gelince kpss ile atamam yapıldı.ben ankaradayım.atamam çankırıya yapıldı.şimdi ev düzenimiz,hayatımız değişecek.orda lojmanda kalıp evimi kapatacağım.minnoşumu alıp gidicem.eşimle hergün olmasa da haftada 3 gün görüşebileceğiz.115 km imiş arası.1 yıl dayanacağız artık.uzun zamandır uğraştığım bir şeydi memurluk.sonunda bitti bu maraton.şimdi yeni bir iş,yeni bir il,yeni insanlar beni bekliyor.hadi bakalım hayırlısı:)
yazmaktan yoruldum.ayçacım söz bugün başıma gelenleri de halim olursa yarın yazıcam:)

27 Temmuz 2009 Pazartesi

iğnedenlik



yeni bir hafta.pazartesileri oldum olası sevmem.afyonum geç patlar pazartesileri.bugün öyle olmadı.7.30 da eşimin ayarladığı 3 ayrı alarm sesiyle uyandım daha doğrusu uyandırıldım.hepsini de benim tarafıma koymuş.ben de uyanayım diye. o işe gidiyor ben daha uyuyorum ya.kıskanıyor:)

temizlik yaptım,duş aldım.zaten sıcak.şöyle bir uzanayım gazete okuyup dinleneyim dedim ama ne mümkün.derinden miyav sesleriyle minnoş beni çağırıyor.balkondaki dolaba zıplamış ama başarılı olamamış patilerinin ucunda dolaptan sallanan bir kedi.sabahtan beri sinek avladığı için yine bir sineğin peşinden çıkmış oralara.beni güldürüyor bu yaramaz kız:)

geçen hafta bu iğnedenliği yaptım.kendisi kullanılmayan bir tuzluktu.heryerde görüp beğeniyordum.ben de kendime yapıverdim bir tane.

geçen hafta cuma günü ayça ile tanıştık.tesadüf birbirimize çok yakın oturuyormuşuz.5dakikalık yürüyüş mesafesi.valla sohbet sohbeti açtı.zamanın nasıl geçtiğini anlamadım.çok tatlı bir insan.yanıdığıma gerçekten çok mutlu oldum.cipsiden bahsetmesem olmaz.bir konuşuyor mav mav.hele o güzel mavi gözleri.çok güzel bişiy.

benden bu kadar.hazırlanıp işe gitmem gerek.
herkese iyi haftalar

24 Temmuz 2009 Cuma

can dündar-eğer


O’nu hatırladıkça başı göğe ermişçesine ya da asansör boşluğuna düşmüşçesine ürperiyorsa yüreğiniz...
Ömrü saatlere sıkışmış bir kelebek telaşıyla O hüzünden bu neşeye konup kalkıyorsanız gün boyu nedensiz... ve her konduğunuzda diğerini iple çekiyorsanız bu hislerin...
O’nunlayken pervaneleşen yelkovanlar, O’nsuz mıhlanıp kalıyorsa yerine, bir akrep kadar hain...
sınıfta, büroda, yolda, yatakta içiniz içinize sığmıyor, O’ndan söz edilince yüzünüz, sizden habersiz, mis kokulu bir ekmek dilimi gibi kızarıyor, mahcup somurtuyor veya muzip sırıtıyorsa,
ve O, her durduğunuz yerde duruyor, her baktığınız yerden size bakıyor, siz keyiflendikçe gülüp, hüzünlendikçe ağlıyorsa...
dünyanın en güzel yeri O’nun yaşadığı yer, en güzel kokusu bedenindeki ter, en dayanılmaz duygusu gözlerindeki kederse...
hayat O’nunla güzel ve onsuz müptezelse...
elmalar pembe, kiremitler pembe, gökyüzü, yeryüzü, O’nun yüzü pembeyse,
kışlar ilkbaharsa, yazlar ilkbahar, güzler ilkbahar...
her şiirde anlatılan O’ysa... her filmin kahramanı O... her roman O’ndan söz ediyor, her çiçek O’nu açıyorsa...
bir anlık ayrılık, bir ömür gibi geliyor ve gider gitmez özlem saç diplerinizden çekiştirip beyninizi acıtıyorsa,
iştahınız kapanıyor, iştahınız açılıyor, iştahınız şaşırıyorsa...
iştahınız, hasret acısında bile karşı konulmaz bir tat buluyorsa...
eliniz telefonda yaşıyor, işaret parmağınızla ha bire O’nu tuşluyor, dara düştüğünüzde kapıyı çalanın O olduğunu adınız gibi biliyorsanız...
mütemadi bir sarhoşluk halinde, her çalan telefona O diye atlıyor, vitrindeki her giysiyi O’na yakıştırıyor, konuşan birini dinlerken "keşke O anlatsa" diye iç geçiriyorsanız...
kokusu burnunuzdan, sureti gözünüzden, sesi kulağınızdan, teni aklınızdan silinmiyorsa bir türlü...
özlemi, sol memenizin altında tek nüsha bir yasak yayın gibi taşıyorsanız gün boyu...
hem kimseler duymasın, hem cümlealem bilsin istiyorsanız...
O’nsuz geceler ıssız, sokaklar öksüzse...
ayrılık ölüme, vuslat sehere denkse...
gamze gamze tebessüm de onun içinse, alev alev öfke de;
bunca tavır, onca sabır ve nihayetsiz kahır hep O’nun yüzü suyu hürmetine...
uğruna ödenmeyecek bedel, gidilmeyecek yol, vazgeçilmeyecek konfor yoksa...
dışarıda yer yerinden oynuyor ve "içeri"de bu sizi zerrece ilgilendirmiyorsa,
nedensiz küsüyor, sebepsiz affediyorsanız ve bütün bu hallerinize siz bile akıl erdiremiyorsanız...
kaybetme korkusu, kavuşma sevincinden ağır basıyorsa ve aşk, gurura baskın çıkıyorsa bu yüzden her daim...
gece yarısı kadim bir dost gibi kucaklayan tanıdık bir şarkı, bütün acı sözleri unutturmaya yetiyorsa...
Her gidişte ayaklarınız "Geri dön" diye yalpalıyorsa ve siz kendinize rağmen dönüyorsanız, sınırsız, sabırsız, doyumsuz bir tutkuyla...
...o halde bugün sizin gününüz!..
"Çok yaşa"yın ve de "siz de görün"üz.
ve kendi sesinden bu yazıyı dinlemek için buraya lütfen

17 Temmuz 2009 Cuma

mardin yaz okulu







embir'in blogunda görüp komşularıma,arkadaşlarıma haber verdim.para toplayarak boyalar,boyama kitapları,puzzle,oyun hamuru,elişi kağıtları aldık.bugün de kargoya verildi.başta embire paylaşımı için sonra da arkadaşlarıma destekleri için teşekkür ediyorum.

16 Temmuz 2009 Perşembe

SU


haytapın bu kampanyasına herkesi davet ediyorum.özellikle yaz günleri tüm canlılar için su çok önemli.bahçenize,yakın bir parka,sokağınızın uygun bir yerine lütfen bir yoğurt kovası içinde su bırakın.onların da yaşamak için suya ihtiyaçları var.

14 Temmuz 2009 Salı

benden bir kutu daha



markette gezerken bu yapışkanlı kağıt çok hoşuma gitti.marketin kartına da indirim yapıyorlardı.aldık hemen.yeni birşey alınca hemen kullanmak,kafama koyduğumu yapmak isterim.eşim de evde.yemek hazırlıyoruz ama aklım kutuda.yemeği yedik;eşim uyuyakaldı.15 dak.içinde yapıverdim.uyandığında kutu hazırdı."gurur duyuyorum seninle "diyerek gönlümü de çaldı.
üstündeki çiçek de nişanlıyken eşimin bana aldığı bileziğin kutusunun süsüydü.ıvır zıvır şeyleri saklamayı sevdiğim için bunu da saklamıştım :) ama lazım oluyor işte:)

12 Temmuz 2009 Pazar

pembe saksı ve pembe kedi


dün eşimi beklerken zaman geçmek bilmedi.balkonda otururken toprak saksıma baktım eskimiş,bozulmuş biraz.elimde de pembe boya vardı.saksıyı boyamaya karar verdim.üstüne de çiçekler yaptım.resmim pek iyi değildir;çiçeklerim tam istediğim gibi olmadı ama olsun.

kediyi daha önceden yapmıştım.kapının önündeki mermere yapıştırmıştım.dün komşunun oğlu ordan sökünce(ben beceremedim.3 yaşındaki çocuk nasıl başardıysa) kediciğin resmini çekebildim.gözleri resimde korkunç çıkmış ama simle boyamıştım.o yüzden herhalde.

herkese iyi haftalar

11 Temmuz 2009 Cumartesi

cüzdanlar





keçe cüzdanlarla geldim.komşumla yaptık.içine çıtçıt dikildi.markete,komşuya giderken falan iyi oluyor.telefon da sığıyor.
ankara çok sıcak.minnoş hanım yüzünden heryeri de açamıyoruz.balkonda yanında olmamız lazım.az önce 5 dak. balkonda yalnız kaldı.hemen balkon demirlerine çıkmış.yürüyor orda.dün de camın ön kısmında otururken yakaladık.bu kedi kalpten götürecek beni:)
eşim akşam ankarada olacak inşallah.heyecanla bekliyorum.bu arada dün gece gayet güzel kaldım tek başıma.bir korkunun da üstesinden gelmenin verdiği mutlulukla iyi hafta sonları diliyorum herkese.

10 Temmuz 2009 Cuma

hastayımmmm



hastayım arkadaşlar.enfeksiyon olmuşum.rapor aldım evdeyim.yazın dikkat edin valla yediğinize içtiğinize.hastalık zor.benim biraz zayıf bir bünyem var.hemen alıyorum mikrobu.parmağımı kaldıracak halim yok.ateşim yeni düştü.acilde geçirdim çarşamba gecesini.ağrım var.bunları yazmaya bile üşeniyorum.ama yat yat canım sıkılıyor.eşim de yok.bu gece ilk defa yalnız kalıcam evde.daha doğrusu yalnız kalmayı deneyeceğim:)bakalım korkacakmıyım?bir önceki denemem hüsranla sonuçlanmıştı.gece en yakın arkadaşlarımıza gitmiştim.bu sefer kararlıyım.ışıkları yakıp yatacağım.hastayım ;hiçbir yere gidecek halim yok.
resimdeki lavanta kesesini komşum keçeden yapmış.paylaşayım istedim.hastalık cümleleri bunalttı da beni.güzel birşeyler de olsun bu yazıda.

1 Temmuz 2009 Çarşamba

gözlük kılıfı




eşime yaptığım gözlük kılıfı.